1 Kasım 2016 Salı

Endokrin Sistem Hastalıkları (Pankreas Hastalıkları-1)

Sınıf: 11
Alan: Hemşire Yardımcılığı
Dersin Kazanımı:  Pankreas hastalıklarını açıklar.
Yöntem ve Teknikler: Anlatım, soru-cevap, beyin fırtınası, sunu gösterisi, demonstrasyon, tartışma.
Başarım Ölçütleri:  Pankreas hastalıklarını sıralar.  Pankreas hastalıklarının nedenlerini, belirtilerini sıralar. Pankreas hastalıklarının tanı ve tedavi yöntemlerini sıralar. 
Dersin İçeriği: 


PANKREAS HASTALIKLARI 
Pankreas, 60-100 gram ağırlığında bir organ olup bir milyon adacıktan oluşmuştur. Bu adacıklar, pankreasın özellikle kuyruk kısmında bulunur. Bunlara, langerhans adacıkları denir. Pankreasın iç ve dış salgıları vardır. Pankreasın dış salgıları, sindirim fonksiyonunda rol alan amilaz, lipaz ve tripsindir. Bu salgılar; protein, yağ ve karbon hidrat metabolizmasında rol oynar. Pankreasın iç salgıları ise langerhans adacıklarından salgılanan insülin, glukagon ve somatostatin hormonlarıdır.

Diabetes Mellitus 
Diabetes Mellitus (DM); insülin hormonunun yokluğu, yetersizliği ya da etkisizliği sebebiyle kanda şeker oranının yükselmesiyle ortaya çıkan metabolik bir hastalıktır. İnsülin hormonunun eksikliği karbonhidrat, yağ ve protein metabolizmasının bozulmasına neden olur. Bozulan metabolizma sonucu ciddi komplikasyonlar ortaya çıkar.

 Etyoloji 
Genetik yatkınlık, çeşitli hormonal bozukluklar, pankreas hastalıkları, çeşitli ilaçlar, çeşitli genetik sendromlar, sekonderdiabet oluşmasına neden olabilir.

Belirtileri ve bulguları 

  1. Polidipsi (susamanın artması, ihtiyaçtan fazla su içilmesi), 
  2. Poliüri (idrar yapımının artması), 
  3. Polifaji(iştah artması nedeniyle aşırı yemek yeme), 
  4. Halsizlik, yorgunluk, 
  5. Ani görme değişiklikleri, 
  6. Ellerde ve ayaklarda uyuşukluk ve titreme, 
  7. Ciltte kuruluk, 
  8. Yaraların geç iyileşmesi, 
  9. Sık tekrarlayan enfeksiyonlar, 
  10. Tip 1 diabetde bulantı, kusmave karın ağrısıdır. 

Tanı yöntemleri 
Açlık kan şekeri bakılır (Normal değeri 70-110 mg/dl’dir.). Kesin tanı için glukoz değerlerine farklı zamanlarda en az iki kez bakılır; oral glikoz tolerans testi, postprandial şeker (tokluk şekeri), glikolize hemoglobin(Kan glikoz düzeyi hakkında bilgi verir.)ölçülür. Tokluk şekerinin normal değeri <140 mg/dl’dir.

Tedavi 
Diabet, tedavisi yapılarak ortadan kaldırılabilen bir hastalık değildir. Bu nedenle diabetli hastaları oluşabilecek komplikasyonlardan koruyarak yaşamlarını idame ettirmelerini sağlamak en önemli husustur.
Diabetin erken ve geç komplikasyonları mevcuttur.
Bu komplikasyonlar:

  1. Diabetin erken komplikasyonları; hipoglisemi, diabetikketoasidoz, hiperglisemikhiperosmolarnonnekrotiksendrom (HHNS)’dur. 
  2. Diabetin kronik (geç) komplikasyonları; orta ya da büyük kan damarlarının kalınlaşması, sertleşmesi ve plaklar oluşmasıdır. Bunun sonucu olarak kan dolaşımı bozulur, ülser ve enfeksiyon ,diabetikretinopati, diabetiknefropati, diabetiknöropati, diabetik ayak (Ağrı algılanmaz bu nedenle ayakta oluşan travmalar hissedilmez.Tırnak keserken farkında olmadan derin kesikler, yanıklar, yaralanma vb. olabilir. Cilt kurudur, sıcak ya da soğuk algılanamaz.)oluşur. Diyabetik ayak, tedavi edilmezse tüm ayağı kaplayan nekroz oluşur ve bu amputasyona kadar gidebilir.

  Diabetik ayak 

Diabetli hastalar şu ilkelere mutlaka uymalıdır:
  1. Hastanın diyeti, hastanın yaşına, kilosuna ve yaşam biçimine göre düzenlenir. 
  2. Hastalara, düzenli yürüyüş ya da diğer aktiviteleri yapmaları önerilir. (Diabetli hastaların fiziksel aktivitelerini artırmaları glukoz tüketimi ve kilo vermeyi kolaylaştırması açısından önemlidir. ) 
  3. Hastalara, tedavide diyetin yanı sıra antidiabetikler verilmesi yeterli olmuyorsa dışardan insülin verilir. 

Diabetes mellitus etyolojisine göre tip 1, tip 2 ve gestasyonel diabetes mellitus olarak sınıflandırılır.


Tip 1 Diabetus Mellitus 
Tip 1 diabet genç yaşlarda, özellikle 12-14 yaşlarında görülür. Pankreasdaki beta hücreleri kendi insülinine karşı otoantikor oluşturarak hücreleri harap eder ve insülin salgısı giderek azalır. İşlev gören %10- %20 oranında hücre kalana kadar diabet bulguları görülmeyebilir. Tip 1 diabette başlangıç ani olur ve belirtiler ciddi ve kontrolü zordur. Tedavilerinde mutlaka insülin kullanılır.

Etyoloji 
Kalıtımsal yatkınlık, immünolojik ve çevresel faktörler hastalığın oluşumunda etkilidir. Langerhans adacıklarındaki beta hücrelerinin harabiyeti söz konusudur.

Tip 1 diabet iki alt gruba ayrılır. Bunlar: 1- Otoimmün (Tip 1-A), 2- İdiyopatik (Tip 1-B) tip 1 diabettir. Genetik yatkınlığı olan bireylerde, çevresel faktörlerin tetiklemesiyle (kabakulak, hepatit, çeşitli virüs enfeksiyonları) hastalık ortaya çıkar ve ilerler. İmmün mekanizmaların devreye girmesiyle durum daha da kötüleşir. Tip 1 diabette etken ister genetik isterse immünolojik olsun; insülin salgılayan beta hücrelerinin harabiyeti sonucu karaciğerden kontrolsüz şeker salgılanmakta ve açlık şekerinin yükselmesine (hiperglisemi) neden olmaktadır. Ayrıca yemeklerden sonra da kana geçen glukoz nedeniyle hiperglisemi gelişebilir. 3.1.2.

Tip 2 Diabetus Mellitus 
Orta ve ileri yaşlarda tip 2 diabet görülmektedir. Bu hastalar genellikle kiloludur. Tip 2 diabetyavaş yavaş gelişiyorsa hastalık ancak tesadüfen, rutin tetkiklerle ortaya çıkabilir. Hastalık tanısı konulmadan önce hastada çeşitli komplikasyonlar gelişmiş olabilir.

Etyoloji 
Tip 2 DM’nin değişik toplumlarda görülme oranları farklıdır. Özellikle bazı ırklarda Tip2DM görülme oranları sıktır. Buda hastalıkta genetik yatkınlığın var olduğunu göstermektedir. İnsülin salgısındaki bozukluklar (insülin eksikliği ve insülin resiztansı),ß hücrelerinin artık insülin üretemiyecek şekilde tükenmesi, stresveobesite tip 2 DM’nin ortaya çıkmasında etkendir.


 Gestasyonel Diabetus Mellitus 
Gebeliğin açığa çıkardığı Tip 2 diabet olarak tanımlanır. Gebeliğin üçüncü trimesterinde hiperglisemi gelişebilir.

Etyoloji 
Gestasyonel diyabetin sebebi, ailevi yatkınlığın var olması ve plasenta hormonlarının salgılanmasıdır. Bu kişilerin genellikle gebelik sonrası yaşamda Tip 2 diabet olma oranları yüksektir. Bu hastalar yakından izlenir, başlangıçta diyet ve kan kontrolleri yapılır. Eğer kontrol altına alınamayan hiperglisemi varsa insülin verilir. Gebelere antidiabetikler verilmez. Doğum sonrasında kan şekeri normale döner ancak bu kişiler Tip 2 diabet olma riskini her zaman taşırlar.


Konu ile ilgili videoyu izlemek için tıklayınız.

1 yorum:

  1. pankreasın bu kadar önemli bir organ olduğunu bilmiyordum, aydınlattınız beni, teşekkürler...

    YanıtlaSil